6.8 C
New York kenti
Çarşamba, Mart 29, 2023

Su Çiçeği, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

sucicegiVirüs kökenli ve bulaşıcı bir hastalık olan Su çiçeği, daha çok çocuklarda görülür. Su çiçeği ağır belirtilere yol açmaz ve çok sık görülür. Su çiçeği hastalığına sebep olan Varicella zoster virüsü, zona hastalığına da sebep olmaktadır. Su çiçeği ile zona hastalıklarının bağlantısı şudur; Su çiçeği, bu virüsün sebep olduğu ilk aşama hastalığıdır ve çocukluk çağında görülür. Zona ise, çocukluğunda su çiçeği geçirmiş kişilerin, ileri yaşlarda yakalandıkları bir hastalıktır.

Su Çiçeği Hastalığının Belirtileri

Hastalık mikrobu vücuda girdiği andan itibaren, kuluçka süresi genel olarak 14 gündür. Ancak, 10-20 gün arası da olabilir. Su çiçeği, vücutta deri döküntüleriyle kendini gösterir. Deride bu döküntüler olmadan bir gün önce, iştahsızlık, hafif ateş ve halsizlik halleri görülebilir. Ancak, hastalığın asıl belirtisi deri döküntüsüdür. Döküntüler, başlangıçta pembe deri üzerinde kabarıklıklar oluşmasıyla başlar. Bir kaç saat içinde, bu kabarıklıklar kırmızı içi sıvı dolu bir şekil alır. Kabarıklıklar kolayca yırtılabilir. Kabarıklıkların içindeki berrak olan sıvı, 12-24 saat içinde bulanık bir görüntüye ulaşır. Üzerleri kabuk bağlar ve kahverengi pullar halinde dökülmeye başlar. Derideki bu gelişmeler kendiliğinden oluştuğında, deride herhangi bir iz kalmaz. Ancak kabarıklıklarla oynanıp yırtılmalarına sebep olunursa deride iz bırakabilirler. İlk çıkan döküntüler 3-4 günde kaybolurken yenileri çıkmaya başlar. Böylece birkaç farklı şekildeki döküntü aynı anda görülür. Bu da bu hastalığın çiçek hastalığından ayrımında önemli bir farktır. Çiçek hastalığında bütün döküntüler aynı zamanda gelişip değişime uğrarlar. Yani döküntüler aynı yaştadır. Gerçi artık çiçek hastalığı dünyadan silinmiş olduğu için bu bilgi eski değerini yitirmiş bulunmaktadır. Bu döküntüler daha çok gövdede ortaya çıkar; yüzde, saçlı deride, kollarda ve bacaklarda daha az görülür. Bu döküntülerde kaşıntı vardır. Döküntüler kaşınırsa buralarda hem iz kalabilir hem de yeni bir bakteriyle enfekte olabilir. Suçiçeği yetişkinlerde çocuklara göre daha ağır seyirlidir. Suçiçeği, gebeliğin ilk 3 ayında geçirilirse; prematüre veya ölü doğum ve doğumsal anomaliler görülebilir.

Su Çiçeği Tanısı

Su çiçeği hastalığının tanısı, kahverengi döküntülerden yola çıkılarak, bu döküntülerin incelenmesi neticesi konulabilir. Bununla birlikte, yakın zamanda su çiçeği geçirmiş biriyle temasta bulunanlara teşhis direkt olarak konulur. Çelişkide kalınan vakalarda ise, deri döküntülerinin laboratuar incelemesi neticesi teşhis konulabilir.

Su Çiçeği Hastalığının Tedavisi

Bağışıklık sistemi normal olan hastalarda tedavi olarak sadece kaşıntının ve bakteri enfeksiyonun önlenmesi için uygulanır. Kaşıntı için hafif olanlarda losyon tedavisi daha ağır olanlarda ise hap şeklinde tedavi verilir. Bunun yanında çocukların tırnakları kesilmeli ve törpülenmelidir. Bakteri enfeksiyonu gelişmesini önlemek sabunla günlük temizlik yapılmalıdır. Ateşi yüksek olan çocuklara ateş düşürücü şurup verilebilir. Bu çocuklara hiçbir şekilde aspirin verilmemelidir. Çünkü virüs enfeksiyonu geçiren çocuklara aspirin verilirse Reye sendromu ortaya çıkma ihtimali çok yüksektir. Reye sendromu karaciğer yağlanmasına bağlı olarak gelişen ciddi fonksiyon kaybıdır. Bu kayıp sonucunda bilinç değişikleriyle kendini gösteren komaya kadar giden ölümcül bir durum ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde ve bağışıklık sistemi sağlam olmayan suçiçeği hastalarında antiviral tedavi uygulanır.

Hastalığın Bulaşma Yolları

Su çiçeği çok bulaşıcı bir hastalıktır. Su çiçeği hastalığının bulaşıcılık süresi, deride döküntüler başlamadan 1-2 gün önce başlar ve bütün döküntüler kabuklanana kadar bulaşıcılığı devam eder.Bunun dışında damlacık yolu da denilen hava yolu ile bulaşır. Yani hasta bir çocukla aynı evde yaşayan kardeşine bulaşma ihtimali çok yüksektir. Suçiçeği hastalığı kış sonu ilkbahar başı dönemde sık görülür.

Korunma Yolları

Su çiçeğinden en iyi korunma tedbiri, hasta olan kişilerle yakın temastan kaçınmaktır. Bu nedenle toplu yerlerde kişiden kişiye bulaşma oranı çok yüksektir ve bulaşmanın önüne geçebilmek için, hasta çocukların, döküntüler kabuklanana kadar okula gönderilmemeleri gerekir. İkinci korunma yöntemi ise aşıdır. Bu aşı şu andaki çocuklara devlet tarafından yapılan aşılar arasında yoktur. Ama önümüzdeki 2-3 sene içinde aşı takvimine girecektir. Uygulama şekli şu anda 12 aylıkken ilk doz ve ilköğretim 1. sınıfta da ikinci dozu olmak üzere 2 doz şeklinde uygulanmaktadır. Eğer 12 yaşından büyük birine aşı yapılacaksa 1 ay ara ile yine 2 doz uygulanması gerekmektedir. Eğer çocuğunuz suçiçeği olan bir çocukla bulaşıcı olduğu bir dönemde temas ettiyse ilk 72 saat içinde aşı yaptırmak onu hastalıktan koruyabilir. Bunların dışında pasif korunma yöntemi olarak Varicella-zoster immun globulin (VZIG) kullanılabilir. Bunun da yine çocuğunuzun hasta biriyle temasından sonraki ilk 96 saatte uygulanması koruyucu olmaktadır.

BENZER MAKALELER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN YENİ MAKALELER