Kemik kanseri, yüz kadar kanser çeşidi arasında tedavisi en zor kanser türlerindendir. Kemik kanseri, kemikte oluştuğu için bu adla anılmaktadır. Hastalığın tıbbi tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri kullanılır. İlik nakli de tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Gelişen tıbba ve ileri tedavi yöntemlerine rağmen iyileşme oranı oldukça düşüktür. Kemiklerde oluşan kötü huylu tümörlere sarkoma da denilmektedir.
Kemik Kanserinin Sebepleri
Kemik kanserinin oluşum unsurları tür kanserlerle benzeşim gösterir. Günümüzde genetik yapısı (tohum) ile oynanmış hormonlu sebze ve meyvelerin tüketimi, kozmetik ve temizlikte kullanılan kimyasallar (parfüm, deterjan, şampuan vb.) ve modernleşme ile birlikte gelen sanayileşme (fabrika, egzoz) gibi faktörler ile antijen (yabancı) maddelerin gelişmiş organizma olan insan bedenine girmesi kacınılmazdır. insan bedenine giren bir çok yabancı madde, (antijen) bağışıklık sistemi tarafından yok edilir. Kansere yol açan risk faktörlerine yoğun maruz kalan insan bedeninin bağışıklık sisteminin çökmesine dolayısıyla kemik kanserine neden olabilme olasılıgı vardır.
Kemik Kanserinin Belirtileri
İlk belirtiler, etkilenen bölgede ağrı, şişlik ve irin oluşumudur. Ancak kemik sert bir yapı olduğundan, şişlik içinde kalır. İrin oluşumu kemikte apansız basınç artışı yaratarak çok çabuk, bazen bir gecede ortaya çıkan şiddetli ağrıya neden olur. Bazen de kusma görülür ama her zaman ateş vardır. Enfeksiyon, uzun kemiklerin, diz ve dirsek çevresi gibi büyüyen uçlarını etkiler. Bunun nedeni, oralardaki atardamarların toplardamarlara açılmayışıdır (bunlara ‘end-arter’ denir). Oraya kadar gelen bakteri kemiğe takılıp kalır. Kemik iltihabı yerleştiğinde, irinin oluşturduğu basınç kan akışını engeller ve kemiğin bazı bölümleri ölür. Zamanla irin deriyle açılarak boşalabilir.
Antibiyotikler bulunmadan önce kemik iliği iltihabı yüzde 50 oranında ölümle sonuçlanmaktaydı. Bunun nedeni, iltihabın kan yoluyla yayılarak, akciğer gibi öteki orgnaları da etkilemesiydi. Günümüzdeki tek tehlike, kronik kemik iliği iltihabının oluşmasıdır. Bu durumda iltihap, şişlik ve irinle sürer; kemik zayıf düşer ve enfeksiyon zaman zaman yeniden akut biçim alır.
Verem bakterileri de kemiğe gelerek iltihap oluşturabilirler. Genellikle akciğerlerden doğrudan omur kemiklerine yayılırlar. Bu tip iltihap yavaş ilerler ama kemiği aşındırır; geriye yalnızca diskler, yani omurlar arasındaki bağ dokusu kalır. Kemikler hasara uğradıkça beden ağırlığını taşıyamaz hale gelirler ve omurga bükülerek, kamburluğa neden olur. Sırtta oluşan bu belirgin eğriliğe “kifoz” denir.
Tedavi
Kemik kanserinin tedavisi zordur. Hastalığın genelinde ışın tedavisi ve kemoterapi ve ilik nakli bir hayli işe yarar fakat, kemik kanseri için kesin çözüm olmaz. Hastalık ağrılı bir hastalık olduğu için hasta için tedavi günleri sancılı geçer bu nedenle ameliyat ile hastayı bu ağrılardan kurtarmak mümkündür. Kemik kanserinde her zaman kati tedavi yöntemi ameliyattır. O kitleyi alıp o bölgeyi hastalıktan kurtarmak gerekir. Bu nedenle kemik kanserinin en etkin tedavi yöntemi, hastayı ameliyat etmektir.
Kemik Kanserinde Alternatif Tıbbın Etkisi
Bu hastalığa yakalanan hastaların geneli bitkisel ilaçlar ile alternatif tıptan faydalanma yollarını tercih ederler. Alternatif tıbbın etkisi olduğu gibi, bilinçsizce kullanılması durumunda bitkisel ilaçların yararı kadar zararı da olabilmektedir. Bu gibi ilaçların yan etkilerini de göz önünde bulundurup kullanmalı ve mutlaka bir uzman gözetiminde alternatif tıptan yararlanılmalıdır.