Kemiklerin doğal kalitesinin bozularak kemik doku yoğunluğunun azalmasına kemik erimesi adı verilir. Kemik erimesi hastalığı vücutta ilerledikçe, kemikler kırılgan bir hal alır ve en küçük bir darbeye dayanıksız hale gelir. Bu nedenle vücutta oluşacak kemik kırılmalarını önlemek amacıyla derhal tedavi edilmeye başlanmalıdır. Kemik erimesi tedavisindeki amaç, rahatsızlığın tamamen ortadan kaldırılması değildir. Çünkü, günümüz tedavi yöntemleriyle kemik erimesini tedavi etmek mümkün değildir. Tedavinin amacı hastalığı kontrol altına alarak ilerlemesini durdurmak ve mevcut kemik kitlesini artırarak kemiklerdeki kırılmaların önüne geçmektir.
Kemik erimesi hastalığı genellikle belirti vermeyen bir hastalıktır. Bu nedenle çoğu zaman hasta, vücudunda kemik erimesi başladığının farkına varmaz. Ya tesadüflerle ortaya çıkar ya da hastanın genel kontrollerinde farkına varılabilir. Ancak, farkına varıldığında geç kalınmış, hastalık epey yol almış olabilir. Bu yüzden kemik erimesi hastalığına ”sinsi kemik hırsızı” da denilmektedir.
Kemik erimesi her yaşta insanda görülebilir. Bu nedenle herkesin yılda bir kez kontrolden geçmesinde fayda vardır. Ancak, daha çok menopoz sonrası kadınlarda ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğundan, menopoza giren kadınların muhakkak kemik kontrollerini yaptırarak, kemik durumlarına baktırmaları gerekir. Daha sonra da bir kaç yılda bir kemik mineral yoğunlukluklarının ölçümünü tekrar ettirmeleri kemik sağlığı açısından çok önemlidir. Belirti vermediğinden ”bende kemik erimesi yoktur” diye ihmal etmemek gerekir. Kendisini en sağlıklı olarak bilen kişilerde dahi kemik erimesi oluşabilir.
Kemik erimesi henüz başlamış olan bir kişide eklem ağrıları olmaz. Eğer sırtı, beli ya da bacakları ağrıyorsa bunun nedeni kemik erimesi değildir. Sebebinin ayrıca araştırılması gerekir.
Kemik erimesi başlangıçta çok fazla belirti vermese de hastalığın ilerleyen dönemlerinde bazı belirtiler ortaya çıkar. Bunlar;
– Boyun ağrısı
– Bel ağrısı
– Boy kısalması
– Sırt ağrısı (Omurga kemiklerinde kemik erimesinin ilerlemesi nedeniyle gelişir.)
– Çok ilerlemiş osteoporoz hastalarında kemik ağrıları ve kemiklerde hassasiyet meydana gelebilir.
– Ağrı ve kırıklardan dolayı hasta giderek hareketsizleşir.
– Omurga ve diğer kemiklerdeki kırıklara bağlı vücutta şekil bozuklukları meydana gelebilir.
– El bileği, kalça ve omurga gibi kemiklerde kırıklar. Çok ileri derecede kemik erimesi varlığında umulmadık basit travmalarla bile kırıkların meydana geldiği görülür.
– Öne eğik ve kambur vücut şekli
Kemik erimesi belirtileri tedavi ile kaybolur mu? Şikayetler tamamen geçer mi ?
Yukarıda sıralanan belirtilerin tamamınn tedavi ile yok olması beklenemez. Kamburluk ve vücut şekil bozuklukları yok olmasa da en azından ilerlemesinin durdurulması tedavi ile mümkündür. Ağrı şikayetleri çoğunlukla tedavi ile hafifler veya geçer. Kemik erimesi tedavisinde amaç herşeyi tamamen normale döndürmek değildir, kemik erimesinin ilerlemesini durdurmak bile büyük bir kazançtır çünkü tedavi edilmediği taktirde sürekli ilerleyen bir hastalıktır. Tedavi ile en önemli amaçlardan birisi de kırık riskini azaltmaktır.
Kemik erimesine karşı bazı yiyecekleri bol bol tüketerek mücadele edebilirsiniz. Kemik erimesine karşı bu on yiyeceği mutlaka tüketin…
– Marul; Uzmanlar, marulun sütten bile daha fazla kalsiyum içerdiğini söylüyorlar.
– Kayısı; İçeriğinde yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum vardır.
– Soğan; Kükürt bileşimleri atardamarların zarar görmesini önler. Sarımsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Soğan kemik erimesini de önlüyor.
– Süt; Kalsiyum, D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve dişleri güçlendirmek için çalışır. Bunların eksikliği kemikleri eritir. Kalsiyum, protein, B2-A-E-D vitaminleri, folik asit, fosfor ve demir kaynağıdır.
– Elma; Elmanın zaten her derde deva olduğu bilinir. Kemik erimesini azaltıcı özelliğe sahiptir.
– Portakal ve diğer narenciye meyveler; C vitamini ve flavonoit yapısındaki bileşenler sebebiyle kemik sağlığı açısından önemlidir
– Nar özütü; İçeriğindeki flavonoit yapısında bileşenler nedeniyle üzüm çekirdeği gibi etki gösterir.
– Üzüm çekirdeği özütü; Flavonoit tipi bileşenler açısından zengin olup oksidatif hasarı önleyici özelliğinin yanında, kemik erimesine neden olan proteolitik enzimleri de azaltıcı etkisi vardır.
– Kuru erik; Fenolik bileşikler ve bor elementi bakımından zengindir. Bor elementi kemik sağlığını koruyan, kemik erimesine karşı koruyucu özelliktedir. Günlük 100 gram kuru erik tüketiminin, günlük bor gereksinimini karşılayabileceği belirtiliyor.
– Brokoli; Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, adeta bir vitamin deposu. A, E ve C vitaminleri bakımından zengin olduğu ve çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine bire bir. Demir, selen, bakır ve potasyum kaynağı olan brokoli içerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemini güçlendiren bir özelliğe sahip. Antibiyotik özelliğe de sahip olan brokoli bu yönüyle prostat enfeksiyonuna karşı çok etkin.