Kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar. Bu yüzden bizim ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyada evli çiftlere baktığımızda dünyayı ilk terk eden hep erkek olur. Kadınlar genelde arkaya kalır. Son zamanlarda bu konu üzerine yapılan araştırmalar, kadınların karşı cinsten daha uzun yaşadığı gerçeğini onayladı. Bilim adamları yaptıkları çalışmalar neticesinde kadınların 1-8 yıl daha fazla yaşadığı sonucuna ulaştı.
Kadınların erkeklerden ne kadar yıl fazla yaşadığı ülkelere göre değişiyor. Örneğin Hindistan’da bu süre 1 yıl iken, bizim ülkemizde 6-8 yıl olarak belirlenmiş. Bunun sosyal, biyolojik, duygusal..vs bir çok sebebi olduğu düşünülmesine rağmen kesin bir sonuca varılamamış.
İşte üzerinde durulan kadınların muhtemel uzun yaşama nedenleri;
Kadın ve erkek farklı biyojik yapıya sahip olduğundan, hormonal düzenleri de farklıdır. Erkekte testesteron hormonu mevcutken, kadında östrojen hormonu vardır. Testesteron hormonu ve östrojen hormonlarının yaşam süresini etkilediği düşünülmektedir.
Biyolojik yapı farklılıklarının yaşam süresini ne kadar etkilediği bilinmez ama yaşam tarzı ve psikolojik sebeplerin kadınları uzun yaşama konusunda şanslı kıldığı konusunda uzmanlar hemfikir.
Alkol sigara gibi insan sağlığını önemli oranda etkileyen kötü alışkanlara kadınlarda daha az rastlanır. İstisnaları olsa da kadınlar genellikle bu alışkanlıklardan uzak duruyorlar.
Kadınlar, erkeklere göre sağlıklarına oldukça düşkünler. Bu nedenle önerilen sağlık kontrollerini aksatmazlar, uzmanların tavsiyelerine de harfiyen uymaya çalışırlar.
İş hayatında daha az stresli işlerde çalıştıkları için iş stresi onlardan uzaktır. Daha az araba kullandıkları için trafik kazası geçirme riskleri çok düşüktür.
Her şeyi stres konusu yapmazlar. Yapsalar da kadınlar sakin yapıları gereği iyi birer stres yöneticisidirler. Stresin kendilerini ruhsal olarak sıkıntılara sokmasına izin vermezler.
Kadınlar, duygularını içlerinde yaşamazlar. Kızgınlıklarını, kırgınlıklarını dile getirmekten kaçınmadıkları gibi gülecekleri zaman gülüp, ağlayacakları zaman ağlarlar. Oysa erkekler bu konularda kendilerini sürekli frenleyerek insanı psikolojik bozukluklara sürükleyecek bu durumları içlerinde yaşamayı tercih ederler.
Kadınlar, düzenli yaşarlar, dengeli beslenirler. Kilolarını kontrol altında tutarak erkeklerden daha fazla spor aktivitelerine katılırlar.
Erkekler kavgaya, şiddete, silah kullanmaya daha meyillidirler. Kadınların çoğu silah kullanmaktan nefret eder.
İş ve ev yaşamındaki görevleri sebebiyle kadınlar erkeklerden daha fazla hareket ederler. Bu da onların hareketsiz kalmasını ve hımbıllaşmasını önler. Özellikle evde yemek yaparken, bulaşık yıkarken, çocuklarla ilgilenirken sürekli hareket halinde olduklarından, her biri egzersiz yerine geçer.