İyi iletişim kurabilme becerisi her insanın sahip olmak istediği bir meziyettir. Çünkü hayatın her evresinde insanlarla iletişim kurma gereksinimi vardır. Hayatı dolu dolu yaşamanın ve başarılı olmanın temeli iyi iletişimle atılır.
Tuttukları işlerde başarılı olanlar ve iyi arkadaşlık, dostluk ilişkileri kurabilenler, başarılarını; diğer insanlarla aralarına kurdukları sağlam köprülere borçludurlar. İyi iletişim sahibi olmak, kişisel yeteneğe bağlı olabileceği gibi sonradan da kazanılabilir. Herkes doğuştan bu yeteneğe sahip olacak kadar şanslı olmayabilir. Ancak, kişi kendisini bu konuda geliştirerek iletişim kurmanın yollarını öğrenebilir.
Yazımızda iyi iletişim kurmanın 8 püf noktasından bahsedeceğiz. Siz de iyi iletişim kuramamaktan yakınanlardansanız, bu yazı tam size göre. Okumanızı tavsiye ederiz.
İşte iyi iletişim kurabilmenin 8 püf noktası…
1- Tanımadığınız ortamda sohbete katılmak; Bir davete yalnız katıldınız ve elinizde kadehinizle kala kaldınız. Herkes gruplar olarak neşe içinde sohbet ederken sizin konuşabileceğiniz biri yok. Çünkü davet sahibinden başka kimseyi tanımıyorsunuz. Karşıda neşe içinde gülerek sohbet eden bir grubu gözünüze kestirdiniz. Aralarına dahil olup muhabbete katılmak istiyorsunuz ama nasıl dahil olacağınızı bilmiyorsunuz. Bu konuda size önereceğimiz şu; aniden birilerinin lafını keserek konuşmak yerine gruba ölçülü bir şekilde ve dikkat çekmeden yaklaşmalı, dahil olmalısınız. Öncelikle gruba yaklaşıp, onları sabırla dinlemeyi bilmelisiniz. Onları dinlemeniz konuştukları konuyu iyi anlamanıza sebep olur. Örneğin bir filmden bahsediliyorsa, herkesi dinledikten sonra film hakkında görüş sunarak aralarına katılabilirsiniz. Ya da filmi bilmiyorsanız izleyip izlememeniz konusunda önerilerini sorarak ilk girişi yapabilirsiniz.
2- Mesleklerden konuşmak; İlk tanışma ortamlarında yöneltilen ilk soru genelde meslekle ilgilidir. Örneğin biriyle tanışıyorsunuz ve size ”ne iş yapıyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Uzun uzun anlatıp sonra da tıkanıp kalacağınıza, zekice cevaplar vererek, verdiğiniz cevaplardan, başka sohbet konularının çıkmasını sağlayabilirsiniz. Kısa ve öz anlatım her zaman avantajlıdır. Karşınızdaki kişiyi sıkmamış olursunuz.
3- Derin Sessizlikler; Yine bir davete katıldınız ve ev sahibi arkadaşınız komşusunu size tanıtıp, sizi yalnız bırakarak gitti. Böyle durumlarda tanıştığıma memnun oldumlardan sonra derin bir sessizlik yaşanır. Genelde konuşulacak bir şey bulunamaz. Sessizliği bozmak için alel acele konu bulmak için paniklemeyin. Çünkü acele olarak konuşacak bir şeyler bulmak, genellikle saçmalamayla sonuçlanır. Bir süre sessiz kaldıktan sonra, konu aramaktansa, ev sahibini nereden tanıdığını, üstündeki kıyafeti nereden aldığını sorarak, basit konularla sohbete girmek en avantajlısıdır.
4- İnsanları Tanıştırmak; Farz edin ki kendi doğumgünü partinizdesiniz. Arkadaşınız Ayşe partideki kimseyi tanımıyor ve sizin buradaki en büyük isteğiniz herkesin eğlenmesi. O zaman bu durumda yapmanız gereken de onun bu partide anlaşabileceğini düşündüğünüz insanlarla tanıştırmanız. Bridget Jones filmindeki öğütlerden hatırlarsınız belki; tanıştırma esnasında ilk söylemeniz gereken “Ayşe, Zeynep benim liseden arkadaşım. Zeynep, Ayşe benim iş arkadaşım” örneğidir. Ama bu cümleyi söyleyip öylece gitmek doğru olmadığından hemen ortak bir sohbet konusu ortaya atmak lazım. Örneğin “Ayşe hayvanlarla çok ilgilidir. Bu arada Zeynep de veteriner, biliyor musun?” gibi bir sohbeti açtığınızda iki arkadaşınız bu konudan başka bir konuya geçerek parti boyunca kaynaşacaklardır.
5- Dozunda İltifat; Tabii ki eğer o kişiyle ilgili olumlu düşünceleriniz varsa, bunu dışarı vurmaktan hiçbir zaman çekinmeyin. Kendi iyi yanlarınızın farkında olmanız gibi, başka insanların iyi yanlarını ‘doz aşmadan’ pohpohlamak ne kadar özgüvenli olduğunuzun da bir dışavurumudur. Dolayısıyla değer verdiğiniz birine kendisini değerli hissettirecek sözler sarf etmeniz sizin için de oldukça iyi bir intiba olacaktır. Karşınızdakini överken dikkat etmeniz gereken en önemli konulardan biri abartmamaktır; çünkü abarttığınız anda konuşmanız yapay gözükebilir. Ayrıca bu tip övgü konuşmalarını kişi gittikten sonra arkasından değil; hep beraberken hem onun, hem diğer kişilerin gözlerinin içine bakarak ve gülümseyerek yapmanız daha pozitif etki yaratacaktır.
6- Telefonda iyi izlenim; Yüz yüze iletişim kadar olmasa da telefonda kuracağınız iletişim, hafife alınmayacak bir konudur. Bir kişinin telefon konuşmasından karakter analiziniz yapamazsınız elbet; ama pozitif veya negatif bir imaj etkisi bırakmak oldukça kolay… Etki bırakmanın ise çok basit bir sırrı var: kişiyle yüz yüzeymişsiniz gibi konuşmak. Karşıdaki kişi sizin mimiklerinizi, hareketlerinizi, gülümsemenizi göremeyecek, fakat ses tonunuzdan tüm bunları alacaktır. Karşınızdaki kişi duygularınızı gözlerinizden göremeyeceği için duygularınızı ifade etmeniz de telefonda kurulacak iletişimin bir başka önemli noktasıdır. Göz kontağı veya kafa sallayarak onaylama telefon iletişiminde söz konusu olmadığı için “Çok sevindim”, “Sizi çok iyi anlıyorum” gibi vücut dilini söze dökmeniz etkili olacaktır.
7- Teşekkür etmek; Bir arkadaşınız sizi yemeğe çıkardığında veya partneriniz size çok güzel bir sürpriz yaptığında içinizden otomatik olarak teşekkür etmek gelir zaten. Ama doğru teşekkür etmenin de etkili bir iletişim yolu olduğunu biliyor muydunuz? Çıplak bir “Teşekkür ederim” veya “Sağol” aslında pek pozitif bir etki yaratmaz. Karşınızdaki kişiye de teşekkür almış gibi hissettirmez. Bu tip çıplak teşekkürleri genelde market alışverişinizde kasiyere, size kahve getiren garsona veya size otobüste yer veren biri gibi hiç tanımadığınız ve o an iletişim kurduğunuz insanlara söylemeniz doğrudur. Sizi yemeğe çağıran arkadaşınıza “Bu keyifli yemek için çok teşekkürler” veya size sürpriz yapan sevgilinize “Beni çok şaşırttın ve mutlu ettin, çok teşekkürler aşkım” demeniz çok daha etkili olacaktır.
8- Dinlemeyi bilmek; Dinlemek de en az konuşmak kadar önemli bir iletişim yoludur. İyi bir dinleyici olmak için yapmanız gereken öncelikle neden dinlediğinize karar vermek (zevk için mi, fikir alışverişi mi, bilgileri değerlendirmek mi, yoksa empati yapmak için mi)… Ardından sabırlı bir şekilde karşınızdaki insanın iletmeye çalıştığı mesajına saygı duyarak dinlemeniz ve dikkatinizi tamamen ona vermeniz önemli. Ayrıca nasıl söylendiğine değil, ne söylendiğine yoğunlaşın ve konuşanın anlattıklarını sonuna kadar hiç araya girmeden dinleyin. Bir küçük önerimiz de karşınızdaki kişi konuşurken onun söylediklerine vereceğiniz cevapları değil, onun ifade etmek istediklerini düşünmenizdir. Şunu aklınızdan hiç çıkarmayın: herkesten yeni bilgiler edinebilirsiniz. Birini dinlerken egonuzla vedalaşın.