11 C
New York kenti
Cumartesi, Nisan 1, 2023

Modern Boşanma Sebepleri

Boşanma-Sebebi-Olan-Evlilik-Kararları-2Türkiye de boşanma oranı yıldan yıla artış gösteren ülkelerden. Boşanma oranı geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla oranla %2.7 gibi yüksek bir artış gösterdi. Türkiye’deki boşanmaların çok çeşitli nedenleri mevcut.

Aile hayatına bağlı, gelenekçi Türk insanı da modern hayatın getirilerinden nasibini alarak, aile kurumunda çözülmeler yaşamaya başladı. Bu çözülmelerin üzerine sebepler de eklenince eşler çıkış yolu olarak boşanmayı tercih ediyorlar. Şiddetli geçimsizlik, aldatma, eşten şiddet görme en önemli boşanma sebepleri arasında sayılıyor. Bunlar adli kayıtlara geçip, dışa yansıyan sebepler. Ya işin iç yüzü?

Ünlü boşanma avukatları Altın Mimir, Müge Özarmağan ve Gözde Egemen bugüne kadar karşılaştıkları en ilginç boşanma davalarını anlattı.işte o davalar…

– UZLAŞILAMAYAN TEK KONU KÖPEK : 6 yıllık evli, 30’lu yaşlarının başında bir çift anlaşmalı olarak başvurmak üzere avukata başvurdu. Herhangi bir mal varlıkları bulunmadığı ve çocukları olmadığı için çok çabuk hallolacak bu davanın uzamasına sebep olan konu çiftin köpeğiydi…

Beraberken aldıkları köpek sebebiyle çift sorun yaşıyordu. Çiftin istediği şey boşanmaya dair yaptıkları anlaşmaya köpeklerine dair bir madde koymaktı. Maddeye göre köpek yaşadığı süre boyunca erkek tarafında kalacaktı. Asla başka birine veya barınağa bırakılmayacaktı. Belli bir veterinere gidecek ve sadece belirli bir marka mama tüketecekti. Uzun mücadeleler sonucu ikili aralarında anlaşmaya vardı. Sözleşmeye bu madde konmaksızın boşanma gerçekleşti.

– EV ALMADAN OLMAZ : Yaklaşık dört yıllık evli bir çiftin erkek tarafı boşanmak için avukatına başvurdu. Biri akademisyen, diğeri özel sektörde yöneticiydi. 30’lu yaşlarındaydılar. Anlattığı kadarıyla evlendikleri ilk günden itibaren karısıyla aralarında en ufak bir cinsel ilişki gelişmemişti. Üstelik bu durumun herhangi bir fiziksel gerekçesi yoktu. Kadın erkeğe “Bana evlenmeden ev ve araba alacağını söylemiştin. Bu sözlerini yerine getirinceye kadar seninle birlikte olmayacağım” diyerek eşiyle cinsel ilişkiye girmeyi reddediyordu. Dava sırasında hakim erkeğin cinsel yetersizlik yaşayıp yaşamadığına dair emin olmak için çifti adli tıbba sevketti. Onca yıl psikolojik şiddete maruz kalan erkek bir de oldukça sıkıntılı bir muayene sürecinden geçti. Fiziksel ve psikolojik kusuru olmadığına dair Çapa’dan rapor aldı. Boşanma bunun üzerine gerçekleşti.

– TEMİZLİK EVLİLİĞİ ÖLDÜRÜYOR : Erkek başarılı bir iş adamıydı. Eşiyle 16 yıl önce üniversitede tanışıp evlendi. Kadın evlendikten sonra okulu bıraktı ve çalışma hayatına hiç atılmadı. Evliliklerinden 3 çocukları oldu. Kadın ilk yıllarda erkeğin tabiriyle “Biraz fazla titizdi”. Ancak yıllar geçtikçe bu titizlik dayanılmaz hale geldi. Önce sadece ayakkabılar kapının önünde çıkartılırken zaman geçtikçe bu neredeyse çırılçıplak soyunmaya kadar vardı. Eller on kez yıkanmalı, giyilen her şey çıkartıldıktan hemen sonra çamaşır makinesine atılmalıydı. Erkek önce eşini bir uzmana gitmek, aşırıya kaçan bu titizliğiyle ilgili yardım almak konusunda teşvik etmeye çalıştı. Fakat başarılı olamadı. Konudan cinsel hayatları da etkilendi. Birlikte yatağa girmeden erkek muhakkak banyo yapmalı, eşinin ona verdiği havluyla kurulanmalı ve üzerine kesinlikle hiçbir şey giymeden yatağa girmeliydi. Erkek sonunda dayanamadı ve eşinden boşanmak için dava açtı. Pek çok durumda olduğu gibi yaşananların çoğu mahkemeye yansımadan anlaşmalı olarak gerçekleşen boşanma sonucunda 16 yıllık evlilik tek celsede bitti.

– EŞİNİZİ GERÇEKTEN TANIYORMUSUNUZ? : 30’lu yaşlarının başındaki erkek eşiyle geçinemedikleri, sık kavga ettikleri gerekçesiyle boşanmak istediğini söyleyerek avukatına başvurdu. Eşinin egosu yüksek, narsist, mezun olduğu okullarla sürekli öğünen tavrından yılmıştı. Dava açtıktan sonra eşinin öğündüğü okullara gitmediğini, çalıştığını söylediği işte çalışmadığı ve hatta ailesine dair yalanlar söylediği ortaya çıktı. Üstelik eşiyle birlikte oturdukları evde dinleme ve ses kayıt cihazları buldu. Ortada teşhisi konmamış bir ruhsal hastalık durumu vardı. Mahkeme sunulan deliller karşısında çiftin boşanmasına karar verdi.

– MELTEM DEĞİL MERT : 35 yaşlarında bir kadın eşinin kendisini aldattığı şüphesiyle boşanmak istediğini söyleyerek avukata başvurdu. Gerekçe olarak eşinin telefonuna sürekli ‘Meltem’ isimli birisinden aşk mesajları gelmesini gösterdi. Aynı numarayla eşi arasında telefon görüşmeleri de vardı. Eşi ise onu bir kadınla aldatmadığına dair yeminler ediyor, onu çok sevdiğini ayrılmak istemediğini söylüyordu. Eşini ‘bir kadınla’ aldatmadığını söyleyen kocanın iddiası doğru çıktı. Mahkeme kanalı ile GSM şirketinden istenen telefon kayıtlarında kocanın telefonuna ‘Meltem’ ismiyle kayıtlı olan numaranın aslında ‘Mert’ adında bir erkeğe ait olduğu tespit edildi. Eşi onu bir erkek ile aldatıyordu. Bu gerçeğin ortaya çıkmasından sonra koca boşanmayı kabul etti.

– KARISINA SEVGİLİ BULAN ADAM : 45 yaşlarında bir kadın avukatına başvurdu. Çiftin evliliklerinde psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet vardı. Evliliğin başından itibaren ikili cinsel olarak da uyumsuzluk yaşamıştı. Kadın eşinden başka bir erkekle de ilişki yaşadığını söyledi. Olay bu kadarıyla klasik bir şiddet ve aldatma vakasıydı. Ancak kadın, ilişki yaşadığı erkeğin bizzat kocası tarafından bulunduğunu, ilk ve sonraki buluşmalara kocası tarafından götürüldüğünü anlattı. Kocasının kimi zaman arabada beklediğini kimi zaman da onları uzaktan seyrettiğini, kocasının daha önce de kendisinin başka erkeklerle buluşmasına vesile olduğunu da dilekçesine ekledi. Eşi bütün bunların üzerine kadına karşı boşanma davası açmış, eşini diğer erkekleyken çektiği fotoğrafları da mahkemeye delil olarak sunmuştu. Daha da ilginç olarak dava, çiftin barışarak evliliğe devam kararı almasıyla sonlandı.

– ŞİDDET GÖR, ÜSTÜNE PARA VER : Başarılı bir işadamı evliliğinin yirminci yılında boşanmak istediğini söyleyerek avukatına başvurdu. Sebep, eşinden psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğü iddiası. İşinde başarılı, kendine güvenli, fiziksel olarak da güçlü görünen bir erkeğin şiddet gördüğüne inanmak zor olduğu için, ilk başta bu durum ‘senaryo’ olarak algılandı. Fakat mağdur erkeğin elindeki ‘gizli kamera kayıtları’ işi değiştirdi. Kayıtlarda önce kadın erkeğe bağırıyor, hakaret ve küfür ediyor son olarak da gerçekten fiziksel şiddet uyguluyordu. Erkekse bu durumda resmen paralize oluyor ve o kadar güçlü olmasına rağmen eşine karşı koyamıyordu. Kadının avukatı anlaşmak istediğini söyledi ve tazminat talep etti. Erkek evliliğin bir an önce bitmesini o kadar istiyordu ki çok ağır hakaretlere maruz kalmış olmasına rağmen tazminat ödemeyi kabul etti. Böylece yıllarca şiddet gören erkek boşanırken bir de üzerine tazminat ödemiş oldu.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

BENZER MAKALELER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN YENİ MAKALELER