Ruh sağlığından bahsederken, bir çok depresyon çeşidi karşımız çıkar. Kış depresyonu, majör depresyon, melankoli depresyon…vs uzar gider. Depresyon çeşitlerine bir depresyon daha eklendi; facebook depresyonu…Evet, bir yanlış anlaşılma yok. Facebook depresyonu.
Son zamanların en gözde sosyal paylaşım sitesi olan facebook, milyonlarca insan tarafından aktif olarak kullanılmaktadır. Hem de o kadar aktif ki, yemek arasında, iş molalarında, uykudan önce, uykudan sonra, neredeyse tüm zamanlarda facebook takip eder hale geldik. Gruplar, sohbetler, oyunlar, resimler, çeşitli paylaşımlar falan filan derken facebook insanların hayatlarının merkezlerine oturmuş durumda.
Facebook depresyonu, facebook’u takıntılı olarak kullanan ve reel yaşamlarında sosyal çevreleri olmayan, özgüven sorunu yaşayan, arkadaş edinmekte zorlanan kişilerde son zamanlarda ortaya çıkan ruhsal bir rahatsızlık.
Gerçek hayatta bir takım şeylerden yoksun olan, kişilerle iletişim kurmakta zorlananlar facebook üzerinden kendilerine yeni arkadaşlar edinme yoluna gittikleri gibi, gerçek hayatta ki arkadaşlarından facebookta ilgi görmedikleri zaman, gerçek hayatta ki ilgileri de yok olup gidiyor. Kişi böyle bir durumda yalnızlık, öz güven eksikliği, mutsuzluk yaşıyor ve nihayetinde facebook depresyonuna yakalanıyor.
Facebook depresyonu gençleri ve çocukları çoktan sarmış durumda. ”Hayatınızın önemli bir anını facebook kaplıyorsa, facebooka girmeden gününüz geçmiyorsa, sürekli facebookta oluyor, paylaşımlarda bulunuyor, her çektiğiniz fotoğrafınızı facebookta yayınlıyor ve buna benzer davranışlar sergiliyorsanız facebook depresyonu olmuş olabilirsiniz.” diyor uzmanlar.