Erkeklerin bir çoğu evlilik fobisi yaşar. Evlenmeyi geciktirmelerinin altında yatan en büyük gerçek budur. Özellikle bizim toplumumuzda erkek faktörüne aile içinde çok büyük roller yüklendiği için omuzlarına yüklenecek olan sorumlulukların ağırlığı, onları evlilik olayını geciktirmeye sürükler.
Her ne kadar sorumluluk alma korkusu ana neden olsa da evliliğin özgürlüklerini kısıtlaması da en büyük sebepler arasındadır. Bizim ülkemiz gibi erkek ağırlıklı toplumlarda, erkek özgürlüğünde sınır yoktur. Erkekler kendi karakter ve maddi durumlarına göre yaşam düzeyleri yüksek ve sınırlarını kendileri belirledikleri oranda da özgür bir hayat sürerler. Bu nedenle evlilik, bu özgürlük sınırlarının daralacağı anlamına geldiğinden çoğuna evlenmek pek cazip gelmez. Çünkü bir kadına evlilik bağıyla bağlanmak, onu hayatında söz sahibi etmek anlamı taşıdığından kısıtlanmak, özgürlüklerinin sona ereceğini düşündürdüğü için çoğu erkek evlilik fikrinden uzak durmaya çalışır.
‘Bekarlık sultanlıktır’. Elbet bir evlilik söz konusuysa özgürlükler ufacık da olsa kısıtlanır. Ama bu özgürlüğü dozunda yaşamak ve yaşatmak ilişkiyi yaşayan kişilerin elindedir. Artık erkek kendisini düşünürken partnerini de düşünmek durumundadır. Bir karar alınacağında sadece kendi fikri değil, iki kişinin ortak fikri söz konusudur. Kimi erkek bunu kabullenir, kimisi ise bu durumdan korkar.
Sorumluluk üstlenme ve özgürlüklerini kaybetme korkularının yanı sıra, onları evlilik fikrinden caydıran başka korkuları da vardır;
– Özel alanlarını kaybetme korkusu; Birçok erkeğin evlenmeden önce kendine özel bir cumhuriyeti vardır. Örneğin evini kadınsı süslerden uzak tutmuş ve televizyon bölümünü maç keyfine göre düzenlemişlerdir. Onlar için bir kadınla aynı ev paylaşmak demek, evin dekorundan televizyon kanalına kadar bütün cumhuriyetin alt üst olması demektir. Yine her zaman olduğu gibi birlikteliklerde kişisel özel alanları korumak iki tarafın elinde.
– Eski kötü tecrübelerinin korku yaratması; Mutlaka hepimizin kötü bir ilişki tecrübesi olmuştur. Her ne kadar sizi etkilemediğini düşünseniz de kötü tecrübenizin mutlaka daha sonraki ilişkilerinizin oluşumunda endişe yaratan bir etkisi olur. Bu tecrübe aldatılma, terk edilme, dolandırılma, vb her şey olabilir. Halbuki bu endişeyi yaşamak yerine ders almak, daha sonra yaşanan ilişkinin daha sağlıklı olmasına yardımcı olur.
– Evlilik konusunda yeterli olgunluğa sahip olmadığını düşünmek; İnsanların olgunlaşma yaşları farklılıklar gösterebilir. Kimi insan otuzlu yaşlarda olgunlaşırken, kimisi kırklı yaşlara doğru olgunlaşır. Sorumluluk almak da yeterli olgunluğa sahip olmakla paralel bir durumdur. Bu nedenle gereken olgunluğa ulaşılmış olması erkeklerin evlilik kararında büyük önem taşır. Kendisini sorumluluk alacak kadar olgun hissetmemesi erkeklerin evlilik fikrinden kaçmasına sebep olur.