Kadın milleti; aşklarına da ilişkilerine de evliliklerine de sadıktırlar. Bir kere sevmişlerse sevmişlerdir. Ömürleri boyunca ne duyguları ne de düşünceleri değişir. ”Sana karşı duygularım değişti” diyerek eşini terkeden kadına rastlayamazsınız. Ya da evliliğinin monotonluğu sebebiyle şansını dışarıda arayan kadına da rastlayamazsınız. Arada bir sapmalar olsa da kadınların genel durumu budur. Ömürleri boyunca eşlerine ne tavırları, ne davranışları ne duyguları değişir. İlk günkü aşklarını ve heyecanlarını her zaman muhafaza ederler. Bu nedenledir ki, evlilikleri kadın ayakta tutar genellikle. Eee boşuna dememiş atalarımız ”yuvayı dişi kuş yapar” diye. Kadın yaratılışı ve rolü gereği her zaman sadık tarafı temsil eder.
Evliliği ve ilişkileri eskitenler, monotonlaştıranlar erkeklerdir. Özellikle evli erkekler, bir süre sonra evlilikten de eşlerinden de sıkılırlar. Eşlerine karşı duygularında sığlaşma görülür ve eski heyecanı kaybederler. Her nedense evliliğe adım atana kadar romantizme tavan yaptıran erkekler, evlendikten bir süre sonra değişirler. Tavırları ve davranışları, hitapları değişir. ”Bu benim evlenmek için can attığım adam mı?” diye düşünmeye bile başlarsınız. Evliliğin verdiği rahatlıkla maske düşer, romantik sözlerin yerini odun parçaları alır.
Evlenen erkekler adeta evrim geçirirler. Evlilik süresine her eklenen gün, onlardan bir parça romantizm götürür. Derler ki, erkekler evliliklerinin 6. haftasından itibaren değişmeye başlarlar. İsterseniz bunu hep birlikte görelim. Bakalım 6. haftadan itibaren 6. aya kadar nasıl evrim geçiriyorlar.
6. hafta: Zahmet etme, ben açarım
6. ay: Ben açayım mı kapıyı?
6. yıl: Yahu şu kapıya baksanıza!
6. hafta: Seni seviyorum
6. ay: Tabii ki, seni seviyorum
6. yıl: Seni sevmesem çoktan çeker giderdim
6. hafta: Bu yaz seni Venedik’e götürecegim.
6. ay: Tatilde Ankara’ya gitsek ne olur?
6. yıl: Niye, evin suyu mu çıktı?
6. hafta: Aşkım, ben geldim
6. ay: Selam!
6. yıl: Annen ne yemek yapmış?
6. hafta: Zor bir çocukluk geçirmişsin
6. ay: Senin anan da cins ha!
6. yıl: Ulan tam da anana çekmişsin
6. hafta: Özür dileyecek bir şey yapmadın ki
6. ay: Biraz dikkat etsene be kızım
6. yıl: Hay senin eline…
6. hafta: Bu elbise sana çok yakışmış
6. ay: Bir elbise daha mı aldın?
6. yıl: Kaç para verdin buna?
6. hafta: Bir şey içer misin?
6. ay: Bir Martini içerim
6. yıl: Gene buz koymayı unutmuşsun
6. hafta: Yaptığın yemeklere de bayılıyorum
6. ay: Bu akşam ne yiyoruz?
6. yıl: Gene mi makarna!
6. hafta: Ben pek bu fikirde degilim!
6. ay: Bu konuda yanlış düşünüyorsun
6. yıl: Saçma sapan konuşma, Alla’sen
6. hafta: Üzülme sevgilim, leke yapmaz
6. ay: Dikkat etsene yahu!
6. yıl: Amma da sakarsın be kadın!
6. hafta: Hangi filmi görmek istersin?
6. ay: Evita’ya gidelim mi?
6. yıl: Evita’yi gör, ben çok beğendim
6. hafta: Bu yüzüğü inşallah seversin
6. ay: Resim çerçevesi aldım, her zaman lazım
6. yıl: Şu parayla kendine bir sey al
6. hafta: Sevgilim, Ayşe telefonda…
6. ay: Seni arıyorlar
6. yıl: Telefoooon!