Erkeğin kalbini ele geçirdikten sonra bir kadının yapacağı ikinci iş o erkeği değiştirmeye çalışmak olur hep. Bu, ikili ilişkilerde kadınların değişmez kuralıdır. Kadınların, erkeği değiştirme konusunun ana temasını, onu kendine uydurmak ya da bir başka deyişle kendi istediği kalıba sokmak şeklinde ifade edebiliriz. Çünkü, istenilen kalıba giren bir erkek kadının öz varlığına dokunamaz. Onu kısıtlamaz, kıskançlık yapmaz, onun istediği gibi giyinir, onun istediği gibi düşünür, onun istediği gibi konuşur..vs. Kısacası onun gibi davranır.
Kadınlar erkekleri değişmeye zorlar da erkekler değişir mi peki? Evet erkekler değişir. Kalıp değiştirir, kılıf değiştirir. Aslında erkekler kolay kolay değişmez, kişiliklerinden ödün vermez. Öylesine beraber oldukları kadınları da pek takmazlar. Ama erkekler aşık olduklarında değişir. Aşık bir erkek, kör sağır, dilsiz ve düşünme yeteneğini kaybetmiş olur. En sert, başka bir deyişle en taşfırın erkekler bile aşık olduklarında yelkenlerini suya salmış olarak gezerler. Aşık bir erkeği istediğiniz kalıba sokabilirsiniz. İstediğinizi yaptırabilirsiniz. Hatta kazak bir erkekten bir yumuşakça yaratabilirsiniz. (Şimdi okuyup da kızan erkeklere bir çift laf; Ama öyle yani).
Buraya kadar güzel. Erkeği kendinize kör kütük aşık ettiniz, muma da çevirdiniz. Şımardınız ve daha derin konulara dalıp şansızını zorlamaya başladınız. İşte orada durmanız gerekiyor. Erkekler için önemli olan bazı konular var ki, hiç bir erkek aşkınızdan ölse de bu konularda asla değişime uğramaz. Bu konular erkekler için su götürmez konular. Şansınızı fazla zorladığınız taktirde, onu sizin aşkınızdan bile vazgeçirecek konular. İş bu konulara gelince kendinizi frenlemeyi bilmelisiniz. Aksi taktirde vazgeçiremeyeceğiniz gibi, aşkınızdan da olursunuz bizden söylemesi.
Erkekleri Değiştiremeyeceğiniz Konular
– Anne düşkünlüğü; En maço görünümlü erkek bile tam bir ana kuzusudur aslında. Eşinizin anne alışkanlığını değiştirmeye kalkmanız, hemcinsinizle esaslı bir savaşa girmeniz demektir. Bu savaşı kazanma olasılığınızın oldukça düşük olduğunu da hemen belirtelim. Onu annesinden vazgeçirmeye kalkmak yerine enerjinizi, erkeğinizi size daha bağlı hale getirmeye harcayın.
– Futbol aşkı; Erkeklerin genelinin futbol düşkünü olduğu bir gerçek. Bu gerçeği unutup eşinize televizyonda maç izlettirmeme ya da maça göndermemeya kalkışmanız gerçekten çok tehlikeli. İlişkinin sonunu kendi ellerinizle getirmiş olursunuz. Hem bu futbol sevgisi sizin kişiliğinize dokunan bir şey değil ki. Rahat bırakın adamı, sevdiği şeyin peşinden gitsin. Sizi çok rahatsız ediyorsa sürekli maç izlemeleri, kendinize ikinci bir televizyon alarak çözüm üretmeye çalışın. Ayrıca hayatınızda hiç statta maç izlemediyseniz, onun maç izleme sevgisini anlayamazsınız. Hayatınızda bir kere olsun, eşinizle birlike maça gidin ve canlı canlı şahit olun heyecana. Bakarsınız, bundan böyle televizyondaki maçları da beraber izlersiniz…
– Araba sevdası; Erkeklerin büyük bir kısmı için araba sahibi olmak, sanki erkeklik ispatı gibidir. Araba, adeta onun gücünü simgeler. Siz kalkıp, en kıymetlisine laf söylerseniz hata edersiniz. “Artık bu arabayı değiştirme zamanı geldi” gibi bir yaklaşımdansa, “Arabamız harika, hatta en güzeli bizimki” gibi abartılı ifadelerle onu, tıpkı küçük bir çocuğu sevindirmeye çalışır gibi sevindirin. Ne de olsa eşiniz ya da sevgiliniz, bir yerde küçük oğlunuz da aynı zamanda…
– İncelikten uzak kalması; Özel günlerde size hediye vermesi, her aklına estiğinde eve çiçekle gelmesi ya da iş yerine bir buket gül göndermesi, romantik mesajlar atması gibi incelikler erkeklerin küçük bir azınlığına ait sadece. Bu azınlıktan bir sevgili edinenleri kutluyoruz. Gelelim, incelik yoksunlarına…
Sizde de böyle bir sevgili varsa, onu değiştirmek için nefesinizi tüketmeyin. Zorla nezaket öğretilmez! Sadece sevgisinden emin olup olmadığınızı anlamaya çalışın. Sizi sevdiğini hissediyorsanız, bunu maddi olarak sergilemesi için onu zorlamak yerine size gösterdiği şekliyle onu kabul etmeye çalışın.
– Spor takıntısı; Bazı erkekler; özellikle de çevrede, televizyonda harika vücutlu erkekleri gördükçe onlar gibi olmaya özenip spor salonlarından çıkmazlar. Sporla geçen uzun saatleri, evde ayna karşısında kendi vücudunu izleme seansları takip eder. Sürekli size “Nasılım?” diye sormasından fenalık gelip sevgilinizi azarlamaya kalkarsanız, onu incitirsiniz, ama bu takıntısından vazgeçiremezsiniz. İyisi mi, bırakın, Kıvanç Tatlıtuğ baklavalarına ulaşana kadar çabalasın. Fena mı, sizin de hoşunuza gider!
– Alışverişe karşı mesafesi; Siz seviyorsunuz diye, birlikte olduğunuz kişinin de alışveriş delisi olması gerekmiyor. Onu, birlikte alışveriş yapmaya ikna ederken yorulmaktansa kendi başınıza ya da kız arkadaşlarınızla alışveriş keyfi yapmayı tercih edin. Sevmiyorsa sevmiyordur, değiştirmeye çalışmayın!
– Erkek arkadaşlara bağlılığı; Genelde kadınlar, sosyal yönleri daha güçlü olduğu için tek başlarına hareket edebilir ya da yeni hemcinsleriyle kaynaşabilir. Ama erkekler ‘kanka’larıyla küçük sürüler halinde yaşamayı tercih ederler. Kariyerlerinde önemli noktada olsalar, evlenip çoluk çocuğa karışsalar da birbirlerini gördüklerinde enseye tokat atmaktan, eşek şakaları yapmaktan, güreş etmekten kendilerini alamazlar. Dolayısıyla eşinizi bu kanka sürüsünden ayırmaya çalışmak büyük bir hata olacaktır. İyisi mi hiç dokunmayın, sürüyü uzaktan izleyin; hatta izlerken eğlenmeye bakın.