Erkekler, kadınlara göre olaylar karşısında daha soğukkanlı ve daha güçlüdür. Kadınlar yaratılışları gereği zaten çok duygusaldırlar ve günlük hayatta sık sık kırılmalar yaşarlar. Gözlerinde yaş her zaman akmaya hazırdır. Ama erkekler, ne kadar duygusal olurlarsa olsunlar, ya da ne kadar duygulanırlarlarsa duygulansınlar kendilerini tutmayı, gözyaşlarına hakim olmayı bilirler. Hele ki söz konusu Türk erkeği ise, öyle çoluk çocuğun, karının kızın önünde ağlamayı kendilerine yediremezler.
Aslında kadınlar kadar kolay olmasa da, kimseye göstermeseler de erkekler de ağlar. Bir erkek ne kadar sert olursa olsun, ne kadar maço ayaklarına yatarsa yatsın erkeklerin de kendilerini tutamayıp ağladıkları kırılma noktaları var.
Ancak erkeklerin ağlama sebepleri ile kadınların ağlama sebepleri arasında dağlar kadar fark vardır. Kadınlar, duygulandıklarında ya da bir şeylere kırıldıklarında ağlarken; erkekler, sinirlendiklerinde, öfkeden kudurdukları ve ellerinden bir şey gelmediği zamanlarda ya da aşırı heyecan ya da hırs yaptıklarında ağlarlar. Bir de çözüm ellerinde olmadığı zamanlarda ağlarlar.
– Baba Olduklarında; Bir erkek ne kadar soğukkanlı görünürse görünsün, kendisine ait yeni doğmuş küçük bir bebeği kucağına aldığında heyecanlanır ve ağlar. Baba olmanın vermiş olduğu mutluluk, bebeğiyle ilk tanışma heyecanı; bunlara hiç bir erkek dayanamaz. Ne kadar katı olursa olsun. Her erkeğin içinde, soyunu devam ettirecek bir evlat sahibi olma isteği vardır. Hayatına giren küçük varlık, artık onun soyunu devam ettirecektir. Bir erkek için bundan büyük mutluluk mu olur? Gözyaşlarının arkasında içinde yaşadığı bu mutluluk da vardır.
– İşlerini Kaybettiklerinde; Bir erkeğin işini kaybetmesi kadar kötü bir şey yoktur. Bu nedenle işlerini kaybettiklerinde oldukça sarsılırlar ve işini kaybeden erkekler ağlarlar. Kariyer yapabilmek için harcamış oldukları o kadar emek, o kadar çaba boşa gittiği için üzülürler. Bunun yanı sıra, aile reisi olmanın verdiği yükümlülükler de vardır. Evin geçimini sağlamak zorunluluğu, işini kaybeden bir erkeği çok fazla etkiler. Yeniden iş arayışı, tekrar başa dönmek, aynı yollardan geçecek olmak zor gelir onlara. Dolayısıyla, bir çok olay karşısında soğukkanlı davransalar da işlerini kaybettiklerinde kendilerini toparlamaları zor olur.
– Köpekleri Öldüğünde; Kendilerine güçlü bağlarla bağlı ve onları hayatta karşılıksız seven tek varlık olan köpeklerini kaybettiklerinde erkekler çok üzülürler. Onun akşamları ayaklarının dibine yatmasını özlerler ve sadık bir dostu kaybettikleri için acı çekip ağlarlar.
– Terk Edildiklerinde; Terkedilme, bir kadına nasıl acı veriyorsa, durum erkek için de aynıdır. sadece, kadınlar duygularını, çektikleri acıyı saklamazlar. Arkadaşlarının, dostlarının yanında ağlayarak içlerini dökerler. Ancak, erkekler insan yanında duygularını açığa çıkarmazlar. Acılarını içlerinde saklarlar ve yalnızken ağlayıp, kendi kendilerine yaşarlar. Hiç kimse bir erkeği terk edildiği için ağlarken görmemiş bile olsa, işin gerçeği budur.
– Tuttukları Takım Kaybettiğinde; Bu erkek milleti çok farklı yaratıklardır. Tutmuş oldukları takım yenildiğinde, hatta kıl payı şampiyonluğu kaçırdığında bırakın ağlamayı, günlerce ağıt bile yakabilirler. Çünkü futbol, erkekler için çok önemlidir ve hayati değer taşır. Üstelik takımları yenildiğinde ya da şampiyonluğu kaçırdığında yapacakları bir şey de yoktur. Bu da onların korkunç bir hırsa kapılmalarına, dişlerini ve yumruklarını sıkmalarına hatta gözlerinden yaşlar boşanmasına neden olur. Söylediğime inanmıyorsanız, onunla bir maça gidin ve takımının kaybetmesini dileyin. Eğer kaybederlerse, sadece sevdiğiniz erkeğin değil, bütün bir erkek güruhunun nasıl toplu halde ağlayıp dövündüğünü göreceksiniz.