Canlıların doğası gereği dünya geleceğinin dişi ve erkek üzerine kurulu olduğu bilinir. Kadın ve erkek olmazsa üreme de olmaz. Yani kadın veya erkekten herhangi biri eksik olursa üremenin olmasından da söz edilemez. Burada üremenin ana kaynağı erkek midir, kadın mıdır tartışmaları yıllardır kafaları yoran bir konu. Üreme kavramının kökenine bakılırsa her ikisi de ana kaynak sayılır.
İnsanoğlu bu tartışmaları artık çoktan geride bıraktı. Çünkü üreme olayının kadında sonuçlanması sebebiyle kadınları ön plana çıkaracak bilimsel gelişmeler oldu. Hem de bu gelişmeler sonucu erkek nesli tükenmekle karşı karşıya kalabilir.
Dünyaca ünlü bilim dergisi Focus, erkek neslinin kaderini masaya yatırdı. “Erkeksiz doğum” her geçen yıl bilim dünyasında kaydedilen gelişmelerle gerçek oluyor.
İskoç bilim adamları, 2005’te ilk kez sperm kullanmadan ve klonlama yöntemine başvurmadan insan embriyosu yarattıklarını açıkladı, yani “bakire döllenmenin” ilk adımları çoktan atıldı. Bilim adamları kadınlardan alınan doku örnekleriyle hem sperm hücresini hem de yumurta hücresini laboratuvar ortamında üretmenin mümkün olacağını belirtiyor.
Ancak kadınlar sadece X kromozomu taşıdığı için erkeklerde bulunan Y kromozomunun laboratuvarda elde edilecek olan yumurta ve spermden ortaya çıkması imkansız. Yani “erkeksiz doğum” yoluyla dünyaya gelecek olan bebeğin erkek olma olasılığı yok. Bu nedenle her geçen yıl erkek nüfusunun daha da gerilemesi söz konusu olacak. Focus’un tahminlerine göre gelecekte şunlar gerçekleşecek:
* 2108’de kadınların erkeğe ihtiyacı olmadan hamile kalabileceği klinikler tüm dünyaya yayılacak.
* 2128’de dünya nüfusunun yüzde 70’ini kadınlar oluşturacak.
* 2158’de sperm bankaları tamamen boşalmış olacak ve son tüp ve son erkek bebek dünyaya gelecek.
* 2238’da dünyadaki son erkek ölecek ve tüm dünya kadın olacak