Depresyon, son yılların en yaygın ruhsal rahatsızlığı olarak nitelendirilmektedir. Ekonomik sebepler, şehirleşmenin artması, kalabalık toplum yaşantısı..vs insanları depresyona itmektedir. Kadın, erkek herkeste görülebilen bu rahatsızlık, kişilerin yaşamlarını olumsuz olarak etkilemekte, yaşam kalitesinin düşmesine sebep olmaktadır. Eğer tedavi yoluna gidilmez, önemsenmezse sonuç intihara kadar dayanmaktadır.
Depresyon, kişinin sürekli olarak depresif bir halde bulunmasıdır. İnsanlar zaman zaman içlerinde boşluk hissi yaşarlar. Hayata bakışları umutsuz ve negatiftir. İçlerinden bir şey yapmak gelmez. yakın arkadaşları ya da yakın çevrelerindeki kişilerle görüşmek istemezler, normalde yapmaktan keyif aldıkları şeyleri yapmaktan hoşlanmama durumu yaşarlar. Bu aksine durumlar herkesin 1 ya da 2 hafta yaşayıp sonra normale döndüğü ruhsal gel gitlerdir. Eğer bu depresif davranışlar bu sürede bitmiyorsa depresyon rahatsızlığı başlamış demektir.
Depresyon, erkeklerde daha sık rastlanan bir rahatsızlık durumudur. Erkeklerin toplum ve aile içindeki rolünün baskısı, iş stresi, başarı kaygısı, evi geçindirme kaygısı erkeklerin erken yaşlarda ruhsal olarak yıpranmalarına sebep olduğundan, depresyona girme riskleri daha fazladır.
Depresyonun erkeklerde tedavisi daha güçtür. Çünkü erkekler duygularını, sıkıntılarını çok fazla belli etmediklerinden teşhisin konulması çok zordur. Erkeklerin bu rahatsızlığı kabul etmeleri de, tedavileri de çok zor bir süreçtir. İlaç kullanmak ve psikolojik destek ile depresyondan kurtulmak mümkün. Ancak özellikle erkeklerde hastanın durumu kabullenmiş olması ve tedaviyi kabul etmesi gerekir.